TSSB, aile içi istismar, işkence, savaş, trafik kazası, fiziksel veya cinsel saldırı gibi sarsıcı olaylara maruziyet sonrası ortaya çıkan bir takım psikiyatrik belirtilerle karakterizedir.
Bir örnekle anlatmak gerekirse,
Kişinin kendisi veya yakını bir travmaya maruz kalır (örneğin hayatını tehdit eden bir saldırıya uğrama veya yakının kaza haberini alır)
Travma anı gün içinde veya kabuslarda tekrar tekrar yaşantılar, travmayı anımsatan uyaranlara karşı aşırı tepki verilir (örneğin fren sesi duyduğunda irkilir)
Travmayı hatırlatan ortamlardan uzak durmaya çalışır (örneğin araba kullanamaz, kazanın gerçekleştiği yoldan geçemez)
Olumsuz düşünceler ve duygular belirginleşir (Yoğun suçluluk duyguları, karamsarlık, çökkünlük, huzurlu rahat hissedememe vardır)
Aşırı uyarılmışlık, tepkisellik belirginleşir (Öfke patlamaları gözlenebilir)
Bu belirtilerin travma sonrası yaşanması doğaldır, ancak 1 ay içerisinde hafiflemesi ve zamanla tama yakın düzelmesi beklenir. Belirtiler 1 aydan daha uzun sürerse TSSB’den bahsedilebilir.
Ülkemizde deprem, sel, yangın, trafik kazası, terör saldırısı, fiziksel şiddet gibi pek çok travmaya kalabiliyoruz. Hayatı tehdit eden bu tip olaylar hepimizde büyük ya da küçük izler bırakıyor.
Olayın üzerinden 1 ay geçmesine rağmen şikayetleri benzer şiddette devam eder.
Peki Kimler Risk Altında?
Öncesinde depresyon veya anksiyete bozukluğu tanısı olanlar
Travmaya erken yaşlarda, çocuklukta, maruz kalanlar
Birçok travmaya maruz kalanlar
Sosyal desteğin kısıtlı olanlar
Genetik yatkınlığı olanlar
Sarsıcı ölümlerle, yaralanmalarla sık karşılaşan bazı meslek sahiplerinde (güvenlik güçleri, itfaiyeciler, sağlık çalışanları vs.) TSSB gelişme riski yüksektir.